Türkisch - Englisch
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Englisch Synonyme
Synonyme
Über uns
Werkzeuge
Quellen
Kontakt
Einloggen / Registrieren
Licht Ausschalten
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyme
Werkzeuge
Über uns
Quellen
Kontakt
Einloggen / Registrieren
EN-TR
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Spanisch - Englisch
Französisch - Englisch
Englisch Synonyme
Türkisch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Verlauf
yardım etmek
Bedeutungen von dem Begriff
"yardım etmek"
im Englisch Türkisch Wörterbuch : 90 Ergebniss(e)
Kategorie
Türkisch
Englisch
Common Usage
1
Common Usage
yardım etmek
aid
v.
2
Common Usage
yardım etmek
assist
v.
3
Common Usage
yardım etmek
help
v.
General
4
General
yardım etmek
lend oneself to
v.
5
General
yardım etmek
relieve
v.
6
General
yardım etmek
back
v.
7
General
yardım etmek
lend help to
v.
8
General
yardım etmek
bear out
v.
9
General
yardım etmek
lend assistance
v.
10
General
yardım etmek
conduce
v.
11
General
yardım etmek
advance
v.
12
General
yardım etmek
further
v.
13
General
yardım etmek
afford assistance
v.
14
General
yardım etmek
give a leg up
v.
15
General
yardım etmek
comfort
v.
16
General
yardım etmek
give a hand
v.
17
General
yardım etmek
assist
v.
18
General
yardım etmek
be of use
v.
19
General
yardım etmek
hand
v.
20
General
yardım etmek
see through
v.
21
General
yardım etmek
conduce to
v.
22
General
yardım etmek
bear a hand
v.
23
General
yardım etmek
service
v.
24
General
yardım etmek
bear up
v.
25
General
yardım etmek
lend a hand
v.
26
General
yardım etmek
succor
v.
27
General
yardım etmek
tide over
v.
28
General
yardım etmek
pull through
v.
29
General
yardım etmek
befriend
v.
30
General
yardım etmek
second
v.
31
General
yardım etmek
support
v.
32
General
yardım etmek
succour
v.
33
General
yardım etmek
help
v.
34
General
yardım etmek
give help
v.
35
General
yardım etmek
bear somebody out
v.
36
General
yardım etmek
give somebody a lift
v.
37
General
yardım etmek
facilitate
v.
38
General
yardım etmek
abet
v.
39
General
yardım etmek
contribute
v.
40
General
yardım etmek
corroborate
v.
41
General
yardım etmek
give helps
v.
42
General
yardım etmek
abet in
v.
43
General
yardım etmek
patronize
v.
44
General
yardım etmek
come to someone's rescue
v.
45
General
yardım etmek
lend a helping hand to
v.
46
General
yardım etmek
lend a hand to
v.
47
General
yardım etmek
minister
v.
48
General
yardım etmek
patronise
v.
49
General
yardım etmek
recruit
v.
50
General
yardım etmek
adminiculate
v.
51
General
yardım etmek
vail
v.
52
General
yardım etmek
lend
v.
53
General
yardım etmek
aid and abet
v.
54
General
yardım etmek
aid and abet
v.
55
General
yardım etmek
hold with
v.
56
General
yardım etmek
lubricate
v.
57
General
yardım etmek
lubricitate
v.
58
General
yardım etmek
spot
v.
59
General
yardım etmek
subscribe
v.
60
General
yardım etmek
subserve
v.
61
General
yardım etmek
promote
v.
Phrasals
62
Phrasals
yardım etmek
stand by
v.
63
Phrasals
yardım etmek
stand for
v.
64
Phrasals
yardım etmek
stand up for
v.
65
Phrasals
yardım etmek
lead by
v.
66
Phrasals
yardım etmek
pitch in with
v.
67
Phrasals
yardım etmek
see through
v.
68
Phrasals
yardım etmek
ease along
v.
Colloquial
69
Colloquial
yardım etmek
save someone's neck
v.
70
Colloquial
yardım etmek
be at one's back
v.
71
Colloquial
yardım etmek
save someone's skin
v.
72
Colloquial
yardım etmek
save someone's bacon
v.
Idioms
73
Idioms
yardım etmek
go to bat for someone
v.
74
Idioms
yardım etmek
give someone a back
v.
75
Idioms
yardım etmek
have (got) one's back
v.
76
Idioms
yardım etmek
get one on one's feet
v.
77
Idioms
yardım etmek
put one on one's feet
v.
78
Idioms
yardım etmek
come to someone's assistance
v.
79
Idioms
yardım etmek
lend support to (something)
v.
80
Idioms
yardım etmek
come to rescue
v.
81
Idioms
yardım etmek
have got back
v.
82
Idioms
yardım etmek
save skin
v.
Trade/Economic
83
Trade/Economic
yardım etmek
assist
v.
84
Trade/Economic
yardım etmek
boost
v.
Law
85
Law
yardım etmek
assist
v.
86
Law
yardım etmek
contribute
v.
87
Law
yardım etmek
help
v.
Technical
88
Technical
yardım etmek
serve
v.
89
Technical
yardım etmek
help
v.
Archaic
90
Archaic
yardım etmek
bestead
v.
Bedeutungen, die der Begriff
"yardım etmek"
mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 289 Ergebniss(e)
Kategorie
Türkisch
Englisch
General
1
General
insanlara yardım etmek isteyen kimse
humanitarian
n.
2
General
budiznm inanışına göre diğerlerine yardım etmek için kendi aydınlanmasını erteleyen kişi
bodhisattva
n.
3
General
budiznm inanışına göre diğerlerine yardım etmek için kendi aydınlanmasını erteleyen kişi
bodhisatta
n.
4
General
yürümekte zorluk çeken kimselere yardım etmek amacıyla üretilen dört ayaklı bir yürüme desteği sistemi (ticari marka)
zimmer
n.
5
General
kız izci birliğine yardım ve danışmanlık etmek üzere kurulmuş bir grup ebeveyn ve diğer ilgili yetişkinlerden oluşan komite
troop committee
n.
6
General
fakirlere yardım için arkadaşlarını fakir birinin evinde içkiye davet etmek
bidale
n.
7
General
muhtaçlara yardım etmek için zenginleri soyan kimse
robin hood
n.
8
General
para ile yardım etmek
subsidize
v.
9
General
birine yardım etmek
give someone a hand
v.
10
General
yüzmesine yardım etmek
swim
v.
11
General
çok yardım etmek
do yeoman service
v.
12
General
etmek (iyilik/hizmet/yardım/teşekkür)
render
v.
13
General
zor durumdaki birine yardım etmek
go to bat for someone
v.
14
General
yardım talep etmek
request for help
v.
15
General
birinin iş hayatına atılmasına yardım etmek
start someone in business
v.
16
General
parayla yardım etmek
subsidize
v.
17
General
sınavı geçmesine yardım etmek
get someone through
v.
18
General
telefon bağlantısı sağlamasına yardım etmek
get someone through
v.
19
General
yardım talep etmek
ask for help
v.
20
General
utangaçlıktan kurtulmasına yardım etmek
disinhibit
v.
21
General
bayana yardım etmek
help the lady
v.
22
General
ilerlemesine yardım etmek
further
v.
23
General
-e yardım etmek
be of service to
v.
24
General
-e yardım etmek
accommodate
v.
25
General
-e yardım etmek
give a hand to
v.
26
General
-e yardım etmek
lend oneself to
v.
27
General
-e yardım etmek
lend a hand to
v.
28
General
-e yardım etmek
oblige
v.
29
General
-e yardım etmek
minister to
v.
30
General
gelişmesine yardım etmek
nourish
v.
31
General
-e yardım etmek
back
v.
32
General
para ile yardım etmek
subsidise
v.
33
General
parayla yardım etmek
subsidise
v.
34
General
birisine bir şeyde yardım etmek
aid someone in doing something
v.
35
General
birine yardım etmek için tüm imkanlarıyla seferber olmak
use every means available to help someone
v.
36
General
karısına ev işlerinde yardım etmek
help his wife with the chores
v.
37
General
ev işlerine yardım etmek
help around the house
v.
38
General
golf oyuncusuna yardım etmek
caddy
v.
39
General
yardım talep etmek
pray aid
v.
40
General
yardım talep etmek
pray in aid
v.
41
General
gizlice yardım etmek
underaid
v.
42
General
(birinin emri altında) yardım etmek
underminister
v.
43
General
doğurmasına yardım etmek
birth
v.
44
General
birine yardım etmek
aid and abet someone [cliché]
v.
45
General
birine yardım etmek
aid and abet someone [cliché]
v.
46
General
suçlamaya yardım etmek
impeach
v.
47
General
birisine bir şeyin her alanında yardım etmek
support someone in all aspects of something
v.
48
General
birlikte yardım etmek
coassist
v.
49
General
ortak hedefe ulaşılmasına yardım etmek
concur
v.
50
General
senaryo yazımına yardım etmek
coscript
v.
51
General
(birine) yardım etmek
serve
v.
52
General
(yardım amacıyla) bir kimseye eşlik etmek
support
v.
53
General
insanlara yardım etmek isteyen
humanitarian
adj.
54
General
-e yardım etmek için
toward
prep.
55
General
-e yardım etmek için
towards
prep.
Phrasals
56
Phrasals
bir işte (birine) sonuna kadar yardım etmek
see (one) through
v.
57
Phrasals
vakit geçirmeye yardım etmek
help off
v.
58
Phrasals
(birine) yardım etmek
assist (one) at
v.
59
Phrasals
(bir işte/görevde) yardım etmek/destek çıkmak
assist with
v.
60
Phrasals
(birine) iyilik/yardım etmek
oblige (one) by (doing something)
v.
61
Phrasals
(birine) iyilik/yardım etmek
oblige someone by something
v.
62
Phrasals
(yardım etmek için) öne atılmak
come forward
v.
63
Phrasals
(yardım etmek için) gönüllü olmak
come forward
v.
64
Phrasals
(yardım etmek için) öne atılmak
come forward
v.
65
Phrasals
(yardım etmek için) gönüllü olmak
come forward
v.
66
Phrasals
birinin bir şeyi (palto/mont vb) çıkarmasına yardım etmek
help someone off with something
v.
67
Phrasals
birinin bir şeyden (at/araba vb) inmesine yardım etmek
help someone off of something
v.
68
Phrasals
birine bir konuda yardım etmek
assist somebody in something
v.
69
Phrasals
birinin bir yere girmesine yardım etmek
help someone in to something
v.
70
Phrasals
birisine yardım etmek
aid someone in doing something
v.
71
Phrasals
birinin bir şeyi (palto/mont vb) giymesine yardım etmek
help someone on with something
v.
72
Phrasals
birinin bir yerden inmesine yardım etmek
help someone down from something
v.
73
Phrasals
birisini tedavi etmek (özellikle ilk yardım)
doctor someone up
v.
74
Phrasals
birinin bulunduğu kötü bir durumdan çıkmasına yardım etmek
raise someone from something
v.
75
Phrasals
(tıbbi bir işlemde) yardım etmek
assist (one) at
v.
76
Phrasals
(tıbbi bir işlemde) yardım etmek
assist (someone) at something
v.
77
Phrasals
çıkmasına yardım etmek
lead up
v.
78
Phrasals
tırmanmasına yardım etmek
lead up
v.
79
Phrasals
(birine/bir şeye bir şeyle) yardım etmek
put (something) behind (someone or something)
v.
80
Phrasals
(birinin bir yerden) firar etmesine/kaçmasına yardım etmek
spring (one) (from some place)
v.
81
Phrasals
(birinin bir yerden) çıkmasına/kurtulmasına yardım etmek
spring (one) (from some place)
v.
82
Phrasals
(birinin bir yerden) serbest bırakılmasına yardım etmek
spring (one) (from some place)
v.
83
Phrasals
(bir şeyin içinden araçla) geçmesine yardım etmek
steer through (something)
v.
84
Phrasals
birine karmaşık, tehlikeli bir durumu halledebilmesi/geçebilmesi için yardım etmek
steer someone or something through something
v.
85
Phrasals
(birinin bir durumda) ayakta kalmasına yardım etmek
sustain (one) in (something)
v.
86
Phrasals
(birinin bir durumda) devam etmesine yardım etmek
sustain (one) in (something)
v.
87
Phrasals
birinin bir durumda ayakta kalmasına yardım etmek
sustain someone in something
v.
88
Phrasals
birinin bir durumda devam etmesine yardım etmek
sustain someone in something
v.
89
Phrasals
birinin bir sorunu atlatmasına yardım etmek
sustain someone in something
v.
90
Phrasals
(birine bir şeyde) yardım etmek
take (one) through (something)
v.
91
Phrasals
(birinin bir şeyi anlamasına/bitirmesine) yardım etmek
take (one) through (something)
v.
92
Phrasals
üzerinde kalmasına yardım etmek
keep on
v.
93
Phrasals
birinin bir şeyin üzerinde kalmasına yardım etmek
keep someone on (something)
v.
94
Phrasals
(birine ya da bir şeye) yardım etmek
ease (someone or something) along
v.
95
Phrasals
birine ya da bir şeye yardım etmek
ease someone or something along
v.
96
Phrasals
birine bir şeyde yardım etmek
abet someone in something
v.
97
Phrasals
(birine) yardım etmek
abet (someone) in
v.
98
Phrasals
(birine bir şeyde) yardım etmek
aid (someone) in (something)
v.
99
Phrasals
-de yardım etmek
aid in
v.
100
Phrasals
-i yapmakta yardım etmek
aid in doing
v.
101
Phrasals
(birine bir şeyde) yardım etmek
aid (someone) in (something)
v.
102
Phrasals
-de yardım etmek
aid in
v.
103
Phrasals
-i yapmakta yardım etmek
aid in doing
v.
104
Phrasals
bir şeyde yardım etmek
assist in something
v.
105
Phrasals
birinin birini/bir şeyi kaldırmasına yardım etmek
assist someone with someone or something
v.
106
Phrasals
birinin birini/bir şeyi taşımasına yardım etmek
assist someone with someone or something
v.
107
Phrasals
birinin biriyle/bir şeyle baş etmesine yardım etmek
assist someone with someone or something
v.
108
Phrasals
(birine) kısa süre için yardım etmek
help out
v.
109
Phrasals
(birinin bir şeyi) aşmasına yardım etmek/destek olmak
bring (one) through (something)
v.
110
Phrasals
(birinin bir şeyi) atlatmasına yardım etmek/destek olmak
bring (one) through (something)
v.
111
Phrasals
(birinin bir şeyden) kurtulmasına yardım etmek/destek olmak
bring (one) through (something)
v.
112
Phrasals
birinin bir şeyi aşmasına yardım etmek/destek olmak
bring someone through something
v.
113
Phrasals
birinin bir şeyi atlatmasına yardım etmek/destek olmak
bring someone through something
v.
114
Phrasals
birinin bir şeyden kurtulmasına yardım etmek
bring someone through something
v.
115
Phrasals
birinin bir şeye dayanmasına yardım etmek/destek olmak
bring someone through something
v.
116
Phrasals
birinin bir şeyi geride bırakmasına yardım etmek/geride bırakmasını sağlamak
bring someone through something
v.
117
Phrasals
(bir yerden) kaçmasına yardım etmek
bust out (of some place)
v.
118
Phrasals
(bir yerden) firar etmesine yardım etmek
bust out (of some place)
v.
119
Phrasals
birinin bir yerden kaçmasına yardım etmek
bust someone out of somewhere
v.
120
Phrasals
birinin bir yerden firar etmesine yardım etmek
bust someone out of somewhere
v.
121
Phrasals
devam etmesine/atlatmasına/üstesinden gelmesine yardım etmek
carry through
v.
122
Phrasals
(birine/bir şeye) yardım etmek
cater to (someone or something)
v.
123
Phrasals
birine bir şeyi anlaması için yardım etmek
familiarize someone with something
v.
124
Phrasals
birinin bir şeyden/yerden geçmesine yardım etmek
get someone through something
v.
125
Phrasals
birinin bir şeyi atlatmasına yardım etmek
get someone through something
v.
126
Phrasals
birinin/bir şeyin (bir şeyi) geçmesine yardım etmek
guide someone or something across (something)
v.
127
Phrasals
(birinin/bir şeyin) karşıya geçmesine yardım etmek
guide (someone or something) across
v.
128
Phrasals
birinin (bir yere) dönmesine yardım etmek
help someone back (to something)
v.
129
Phrasals
birine (bir yere) dönüş yolunda yardım etmek
help someone back (to something)
v.
130
Phrasals
birinin (bir yere) dönmesine yardım etmek
help (someone) back (to some place)
v.
131
Phrasals
birine (bir yere) dönüş yolunda yardım etmek
help (someone) back (to some place)
v.
132
Phrasals
(birinin bir yerde/şeyde) sağlam yer edinmesine yardım etmek
help (someone) get a foothold in (something)
v.
133
Phrasals
(birinin bir şeyde) yer edinmesine yardım etmek
help (someone) get a foothold in (something)
v.
134
Phrasals
(birinin bir şeydeki) yerini sağlamlaştırmasına yardım etmek
help (someone) get a foothold in (something)
v.
135
Phrasals
(birinin bir yere) girmesine yardım etmek
help (someone) in
v.
136
Phrasals
(birinin bir yere) girmesine yardım etmek
help (someone) into (something)
v.
137
Phrasals
(birinin bir şeyden) inmesine yardım etmek
help (someone) off
v.
138
Phrasals
(birinin bir şeyi) giymesine yardım etmek
help (someone) on
v.
139
Phrasals
(birinin bir şeyden) kalkmasına yardım etmek
help (someone) up (from something)
v.
140
Phrasals
(birinin bir şeyden) ayağa kalkması için yardım etmek
help (someone) up (from something)
v.
141
Phrasals
geri dönmesine yardım etmek
help back
v.
142
Phrasals
dönmesine yardım etmek
help back
v.
143
Phrasals
inmesine yardım etmek
help down
v.
144
Phrasals
girmesine yardım etmek
help in
v.
145
Phrasals
inmesine yardım etmek
help off
v.
146
Phrasals
-i üstünden çıkarmasına yardım etmek
help off with
v.
147
Phrasals
-i üstüne giymesine yardım etmek
help on with
v.
148
Phrasals
(birinin/bir hayvanın bir şeyden/yerden) çıkmasına yardım etmek
help someone (or an animal) out (of something)
v.
149
Phrasals
(birinin/bir hayvanın üstündeki bir şeyi) çıkarmasına yardım etmek
help someone (or an animal) out (of something)
v.
150
Phrasals
(birinin/bir hayvanın zor bir durumdan) kurtulmasına yardım etmek
help someone (or an animal) out (of something)
v.
151
Phrasals
(bir şey) konusunda yardım etmek
help out with
v.
152
Phrasals
(bir şeyle) ilgili yardım etmek
help out with
v.
153
Phrasals
(bir ev işinde) yardım etmek
help out (with something)
v.
154
Phrasals
(birine/bir şeyine) yardım etmek
help out with (someone or something)
v.
155
Phrasals
çıkmasına yardım etmek
help up
v.
156
Phrasals
kalkmasına yardım etmek
help up
v.
157
Phrasals
konusunda yardım etmek
help with
v.
158
Phrasals
ile ilgili yardım etmek
help with
v.
159
Phrasals
(birine/bir şeyine) yardım etmek
help with (someone or something)
v.
160
Phrasals
inmesine yardım/rehberlik etmek
lead down
v.
161
Phrasals
(birine) yardım etmek
minister to (one)
v.
162
Phrasals
(bir durumda) devam etmesine yardım etmek
sustain in
v.
163
Phrasals
(birinin) üstesinden gelmesine yardım etmek
tide (one) over
v.
Proverb
164
Proverb
karşılık beklemeden yardım etmek
cast one's bread upon the waters
Colloquial
165
Colloquial
bir müzikal icrada birine yardım etmek
comp
v.
166
Colloquial
birisini tedavi etmek (ilk yardım vb)
doctor someone up
v.
167
Colloquial
birinin engeli aşmasına yardım etmek
get past (someone or something)
v.
168
Colloquial
atlatmasına/üstesinden gelmesine yardım etmek
get past
v.
169
Colloquial
geçirmesine/aşmasına yardım etmek
get past
v.
170
Colloquial
birine yardım etmek
save somebody's bacon
v.
171
Colloquial
(birine) yardım etmek
do (one) a favor
v.
Idioms
172
Idioms
sinema veya edebiyatta sadece beyaz karakterlere yardım etmek için bulunan standart karakter
saintly black character
n.
173
Idioms
yardım etmek yerine eleştirip durma
the tune the old cow died of
n.
174
Idioms
muhtaçlara yardım etmek
serve tables
v.
175
Idioms
ayakları üzerinde durmasına yardım etmek
put one on one's feet
v.
176
Idioms
ayakları üzerinde durmasına yardım etmek
get one on one's feet
v.
177
Idioms
bir konuda yardım etmek
get a hand with something
v.
178
Idioms
birine yardım etmek
see somebody right
v.
179
Idioms
bir konuda birine yardım etmek
lend someone a hand with something
v.
180
Idioms
bir konuda yardım etmek
give a hand with something
v.
181
Idioms
birine yardım etmek
give someone a leg up
v.
182
Idioms
kimseden yardım almadan hareket etmek
plough a lonely furrow
v.
183
Idioms
kimseden yardım almadan hareket etmek
plough a lone furrow
v.
184
Idioms
zorda olan birine yardım etmek
help a lame dog over a stile
v.
185
Idioms
(yeniden) ayakları üzerinde durmasına yardım etmek
set one on one's feet again
v.
186
Idioms
yiyecek sağlayarak halka yardım etmek
cater for
v.
187
Idioms
(yeniden) ayakları üzerinde durmasına yardım etmek
set one back on one's feet
v.
188
Idioms
yükselirken yardım aldığı kişileri inkar etmek
kick someone down the ladder
v.
189
Idioms
birinin zararına olacak kadar yardım etmek
be spoon-fed
v.
190
Idioms
birine gereğinden fazla yardım etmek
be spoon-fed
v.
191
Idioms
(birinin) zor bir durumdan çıkmasına yardım etmek
dig (someone) out of a hole
v.
192
Idioms
(birinin) sıkıntılı bir durumdan kurtulmasına yardım etmek
dig (someone) out of a hole
v.
193
Idioms
(birinin) ayağa kalkmasına yardım etmek
get (one) on one's feet
v.
194
Idioms
(birinin) yerinden kalkmasına yardım etmek
get (one) on one's feet
v.
195
Idioms
(birinin) ayakları üzerinde durmasına yardım etmek
get (one) on one's feet
v.
196
Idioms
(birinin finansal, sağlık açısından, zihnen) kendini toparlamasına yardım etmek
get (one) on one's feet
v.
197
Idioms
(birinin) normale dönmesine yardım etmek
get (one) on one's feet
v.
198
Idioms
(birinin) normal hayatına dönmesine yardım etmek
get (one) on one's feet
v.
199
Idioms
(birinin) iyileşmesine yardım etmek
get (one) on one's feet
v.
200
Idioms
(birinin) ayağa kalkmasına yardım etmek
put one on one's feet
v.
201
Idioms
(birinin) yerinden kalkmasına yardım etmek
put one on one's feet
v.
202
Idioms
(birinin) ayakları üzerinde durmasına yardım etmek
put one on one's feet
v.
203
Idioms
(birinin finansal, sağlık açısından, zihnen) kendini toparlamasına yardım etmek
put one on one's feet
v.
204
Idioms
(birinin) normale dönmesine yardım etmek
put one on one's feet
v.
205
Idioms
(birinin) normal hayatına dönmesine yardım etmek
put one on one's feet
v.
206
Idioms
(birinin) iyileşmesine yardım etmek
put one on one's feet
v.
207
Idioms
birine borçlarını ödemesi için yardım etmek
get out of hock
v.
208
Idioms
birinin yer edinmesine yardım etmek
help someone get a foothold
v.
209
Idioms
birinin sağlam yer edinmesine yardım etmek
help someone get a foothold
v.
210
Idioms
birinin yerini sağlamlaştırmasına yardım etmek
help someone get a foothold
v.
211
Idioms
(birinin bir durum) hakkında iyice bilgi sahibi olması için yardım etmek
give (one) the feel of (something)
v.
212
Idioms
(birine) neyi nasıl yapacağını iyice anlaması için yardım etmek
give (one) the feel of (something)
v.
213
Idioms
(birinin bir durum) hakkında iyice bilgi sahibi olması için yardım etmek
give (one) a feel of (something)
v.
214
Idioms
(birine) neyi nasıl yapacağını iyice anlaması için yardım etmek
give (one) a feel of (something)
v.
215
Idioms
(bir şeye) yardım etmek
give wing to (something)
v.
216
Idioms
gereksiz yere yardım/iyilik talep etmek
have (one's) hand out
v.
217
Idioms
(birine) yardım etmek
take (one) in tow
v.
218
Idioms
zorda olan birine yardım etmek
bail someone out of jail
v.
219
Idioms
zorda olan birine yardım etmek
bail someone out
v.
220
Idioms
birine yardım etmek
aid and abet someone [cliché]
v.
221
Idioms
karşılık beklemeden yardım etmek
cast bread upon the waters
v.
222
Idioms
(birine) yardım etmek
come to (one's) assistance
v.
223
Idioms
(birine/bir şeye) yardım etmek
come to (someone's or something's) rescue
v.
224
Idioms
(birine) yardım etmek
do (one) a service
v.
225
Idioms
(birine) yardım etmek
give (one) a leg up
v.
226
Idioms
(birinin arabasını) çalıştırmasına yardım etmek
give (one) a start
v.
227
Idioms
(birinin bir şeyi) öğrenmesine yardım etmek
give (one) a feel of (something)
v.
228
Idioms
(birinin bir şeye) alışmasına yardım etmek
give (one) a feel of (something)
v.
229
Idioms
(birinin bir şeyi) öğrenmesine yardım etmek
give (one) the feel of (something)
v.
230
Idioms
(birinin bir şeye) alışmasına yardım etmek
give (one) the feel of (something)
v.
231
Idioms
(birine) yardım etmek
give (someone) a hand
v.
232
Idioms
birine (bir şeyde) yardım etmek
give somebody a hand (with something)
v.
233
Idioms
birine (bir konuda) yardım etmek
give somebody a hand (with something)
v.
234
Idioms
birine (bir şey yapması için) yardım etmek
give somebody a hand (with something)
v.
235
Idioms
birine yardım etmek
give somebody a hand
v.
236
Idioms
(birinin) bir yere tırmanmasına/çıkmasına yardım etmek
give somebody a leg-up [uk]
v.
237
Idioms
(birine) yardım etmek
give somebody a leg-up
v.
238
Idioms
birine yardım etmek
give someone five
v.
239
Idioms
(birine) yardım etmek
go to bat for (one)
v.
240
Idioms
birine yardım etmek
go to bat for someone
v.
241
Idioms
birine yardım etmek
go in to bat for someone [us]
v.
242
Idioms
birine yardım etmek
go to bat for somebody [us]
v.
243
Idioms
(birine) yardım etmek
have got (someone's) back
v.
244
Idioms
(birine/bir şeye) yardım etmek
have a hand for (someone or something)
v.
245
Idioms
(birinin) zor/sıkıntılı bir durumdan kaçmasına/kurtulmasına yardım etmek
help (someone) out of a fix
v.
246
Idioms
(birinin) çıkmazdan/güç bir durumdan çıkmasına yardım etmek
help (someone) out of a fix
v.
247
Idioms
sağlam yer edinmesine yardım etmek
help get a foothold
v.
248
Idioms
yer edinmesine yardım etmek
help get a foothold
v.
249
Idioms
yerini sağlamlaştırmasına yardım etmek
help get a foothold
v.
250
Idioms
(elini tutup) yardım etmek
hold somebody's hand
v.
251
Idioms
(birine) yardım etmek
lend (one) a hand
v.
252
Idioms
(birine) yardım etmek
lend a hand to (one)
v.
253
Idioms
(bir konuda) yardım etmek
lend a hand with
v.
254
Idioms
ile ilgili yardım etmek
lend a hand with
v.
255
Idioms
(bir konuda) yardım etmek
lend a hand with (something)
v.
256
Idioms
(bir şey) ile ilgili yardım etmek
lend a hand with (something)
v.
257
Idioms
birinin ayakları üzerinde durmasına yardım etmek
set one on feet
v.
Speaking
258
Speaking
burada sana yardım etmek için bulunuyorum
I'm here to help you
expr.
259
Speaking
sana yardım etmek isterim
I'd like to help you
expr.
260
Speaking
sana yardım etmek istiyorum
I want to help you
expr.
261
Speaking
yardım etmek için buradayız
we're here to help
expr.
Trade/Economic
262
Trade/Economic
bir işin gelişmesine yardım etmek
promote
v.
Law
263
Law
suçun işlenmesine yardım ve yataklık etmek
aid and abet
v.
264
Law
yardım ve yataklık etmek
aid and abet
v.
265
Law
yardım ve yataklık etmek
aid and abet
v.
266
Law
yardım talep etmek
move
v.
Politics
267
Politics
ikinci dünya savaşından sona eski askerlere yardım etmek amacıyla kurulmuş bir rehabilitasyon dairesi
rehabilitation department [new zealand]
n.
268
Politics
(düşmana) gizlice yardım etmek
give aid and comfort
v.
Tourism
269
Tourism
gezginlerin ziyaret ettikleri yerlerdeki topluluklara ve çevreye yardım etmek için gönüllü olarak çalışması
voluntourism
n.
Technical
270
Technical
yardım etmek desteklemek
assist
v.
Marine
271
Marine
çabucak yardım etmek
bear a hand
v.
Agriculture
272
Agriculture
çimlenmeye yardım etmek için tohumun dış tabakalarına zarar vermek
chit [dialect]
v.
Literature
273
Literature
(shakespeare'in fırtına isimli oyununda) prospero'ya yardım etmek için sihrini kullanması gereken bir ruh
ariel
n.
Religious
274
Religious
(budizm'de) diğerlerine yardım etmek için kendi aydınlanmasını erteleyen, genellikle merhamet tanrıçası olarak anılan kadın
kuan yin
n.
275
Religious
(budizm'de) diğerlerine yardım etmek için kendi aydınlanmasını erteleyen, genellikle merhamet tanrıçası olarak anılan kadın
kwan yin
n.
276
Religious
(budizm'de) diğerlerine yardım etmek için kendi aydınlanmasını erteleyen, genellikle merhamet tanrıçası olarak anılan kadın
kwan-yin
n.
277
Religious
dini ayin liderine yardım etmek
serve
v.
278
Religious
(papaza) ayin sırasında yardım etmek
serve
v.
Military
279
Military
ingiltere'de ordu mensuplarına yardım etmek amacıyla kurulmuş fon
poppy appeal
n.
280
Military
ingiltere'de ordu mensuplarına yardım etmek amacıyla kurulmuş fon
the royal british legion
n.
Sport
281
Sport
(jimnastikte yaralanmayı önlemek için) sporcuyu izleyip yardım etmek
spot
v.
Music
282
Music
(evlenecek çifte destek amaçlı) yardım toplama dansında dans etmek
shag
v.
Slang
283
Slang
birine yardım etmek
give someone a leg up
v.
284
Slang
hapisten kaçmasına yardım etmek
bust someone out
v.
285
Slang
hapisten kaçmasına yardım etmek
bust someone out of some place
v.
286
Slang
firar etmesine yardım etmek
bust out
v.
287
Slang
birinin hapisten kaçmasına/firar etmesine yardım etmek
bust someone out of some place
v.
288
Slang
birinin hapisten kaçmasına/firar etmesine yardım etmek
bust someone out
v.
289
Slang
(birine) yardım etmek
do (one) a solid
v.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of yardım etmek
×
Term Options
Übersetzung Vorschlagen / Korrigieren
Französisch Englisch Wörterbuch
Spanisch Englisch Wörterbuch
Deutsch Englisch Wörterbuch
Englisch Synonyme Wörterbuch
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy